Aromaterapi bitkilerin kök, yaprak veya çiçeğini damıtarak elde edilen yağların hastalıkları önlemek ve oluşmuş olan hastalıkları da tedavi etmek amacı ile kullanılmasıdır. Aromaterapinin kökeni çok eskilere dayanmaktadır, nitekim İbn-i Sina uzun yıllar önce kitabında damıtma cihazının şemasını çizerek bitkilerin şifasını gün ışığına çıkarmıştır. Eski çağlarda sıkça kullanılan bu tedaviler, nüfusun ve teknolojinin artışıyla yerini bu bitkilerden üretilen elde edilmesi daha kolay ve daha ucuz sentetik ilaçlara bırakmıştır. Yıllar içinde mikroorganizmalar sentetik ilaçları tanımış ve direnç kazanmışlardır; ancak aromaterapi yağları mikroorganizmalarında yapıtaşlarında bulunduğu için bunlara direnç kazanılması söz konusu değildir.
Ne yazık ki ülkemizde aromaterapi daha çok kozmetik ve masajla gündeme gelmiş, şifa olarak kullanımı yıllarca alternatif tıp olarak adlandırılmış, piyasada yeterince temiz (yan etki içerebilecek maddeler olmayan) tıbbi yağ bulamayışımız sebebiyle de biz doktorlar tarafından da fazla uygulanmamış ayrıca hekim ve eczacılar dışında işinin ehli olmayan kişilerce de suiistimal edilmiştir. Günümüzde başta İngiltere olmak üzere bazı ülkelerde ödeme kapsamına alınmış olan bir tedavi yöntemidir. Neyse ki ülkemizde de değerli eczacılarımız sayesinde çok zor elde edilen bu yağlara ulaşabilmekteyiz. Bu konuda farkındalığın artması ile aromaterapiyi günde güne daha fazla hekim kullanmaktadır.
Birçok yaş grubunda olduğu gibi çocuk hastalarda da aromaterapiden ve bitkilerin muhteşem şifasından yararlanabilmekteyiz. Çünkü aromaterapide kullanılan yağlar ilaçlar gibi vücuda yabancı değildir, bizzat hücrelerimizin kendi zarı ve kendi yapıtaşları ile benzerlik göstererek etki etmektedir. Ayrıca tedavide verilen dozla yan etki yapabilecek toksik dozlar arasında binlerce kat fark olduğundan ve toksik doza ulaşacak kadar yağı satın almanız mümkün olmadığından bu tedavilerde yan etki yok denebilecek kadar azdır.
Çocuklarda aromaterapinin kullanım alanları ise başlıca soğuk algınlığı, egzama, atopik dermatit, pişik, isilik, ürtiker, alerjik astım, bit ve haşereleri uzaklaştırma, bağışıklığı güçlendirme, akne (sivilce) tedavisi, dikkat eksikliği, kaygı bozukluğu, kabızlık, yanık, mantar enfeksiyonları, gaz (kolik), saçkıran ve eklem ağrıları olarak sayılabilir. Çocuklarda kullanılan yağların sadece organik olması da yeterli değildir, bunun yanında akciğerlerden atılan ve yan etki olarak öksürük yapan tujon, kafur veya keton içermemelidir. Dolayısıyla bu tedaviler sadece bu yağları tanıyan doktor ve eczacılar tarafından düzenlenmelidir ve sadece size önerilen bu tip yağları bulunduran eczanelerde hazırlanmalıdır. Aksi takdirde gerçek yağlar yerine sokakta markette satılan sentetik yağların kullanılması tıpkı ilaçlar gibi etki ederek çocuklarda da ciddi yan etkilere sebep olabilmektedir.