blog-post-image

Ağrı bedenimizde bazı şeylerin yolunda gitmediğinin alarmıdır. Tedavi edilmediği takdirde hayatı kabusa çevirebilir. “Fizyolojik olarak ağrı reseptörleri uyarılır, spesifik ağrı lifleriyle beynimize iletilir ve beynimizde ağrı bölgesinde bilgi işlendikten sonra ağrıyı hissederiz”
Kronikleşmeden tedavisi yapılmalı

Ağrı aslında organizmayı korumak için çok önemlidir. Zarar verici hareketlerden, maddelerden, kaçınmamızı sağlar. Ama ağrı tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşamını alt üst eden en önemli şey haline gelir. Bu nedenle ağrı başladığı andan itibaren nedeni araştırılmalı ve kronikleşme sürecine geçmeden tedavisi yapılmalıdır.

Fibromiyaljinin tedavisinde geç kalınmamalı

Tedavide en çok geç kalınan ağrılı durum fibromiyalji hastalığından yakınan hastalarda yaşanır. Fibromiyalji nedeni tespit edilemeyen, yaygın vücut ağrıları ile kendini gösteren, kaslarda, ensede, sırtta, bel, kol, bacak ve kalça ekleminde belirgin ağrı ile seyreden bir hastalıktır. Bu hastalarda uyku bozuklukları, vücutta ağrılı hassas noktalar, eklemlerde sabah sertliği, ellerde ve kollarda uyuşma, şişlik hissi gibi şikâyetler vardır. Kabızlık, gaz şişkinliğine de sık rastlanır. Sancılı ve düzensiz adet, tiroid hastalıkları, glikoz toleransı bozukluğu gibi hormonal bozukluklar da şikâyetler arasındadır. Fibromiyalji hastalarında yapılan kan ve görüntüleme tetkiklerinde ağrıyı açıklayacak patolojiye rastlanmaz. Bu nedenle çoğu hastanın bu bulguları psikolojik olarak algılanır ve bu yönde tedavi edilmeye çalışılır. Aslında ruh ile beden arasında yaşanan çatışma, çoğu ağrılı geçen bu sürece neden olur.

Ağrı tedavisi kişiye özel olmalı

Ağrılı hastalara yaklaşırken her bedenin ve yaşamın farklı olduğu ve dolayısıyla da ağrının kişiye özel olduğu mutlaka akılda tutulmalıdır. Başka birine iyi gelen ağrı kesici ilaç ya da tedavi her kişide aynı sonucu vermez.