Ağız ve diş sağlığı insan hayatının her döneminde büyük öneme sahiptir. Ağız ve diş sağlığı problemleri ve dişlerden kaynaklanan estetik sorunlar kişilerin hayatını ciddi anlamda olumsuz etkileyebilir. Ağız ve diş sağlığı problemleri genel sağlık üzerinde de etkili olabilir. Bu nedenle ağız ve diş sağlığı konusunda tam donanımlı sağlık kurumlarına ve alanında tecrübe sahibi profesyonel diş hekimlerine güvenmek gerekir.
Koruyucu diş hekimliği uygulamaları, genel olarak var olan ağız ve diş sağlığını korumaya yönelik uygulamalardır. Uzun yıllar doğru hijyenik bakım sağlanmamasının yanı sıra gerekli koruyucu önlemlerin alınmaması da ağız ve diş sağlığının bozulmasında önemli rol oynar. Bu nedenle günümüzde koruyucu diş hekimliği uygulamalarıyla henüz ağız ve diş sağlığı bozulmamışken gerekli önlemler alınarak ileride görülebilecek diş çürükleri gibi sorunların önüne geçilir. Koruyucu diş hekimliği özellikle çocukluk ve gençlik çağlarında çok önemlidir. Genellikle bu yaş gruplarında koruyucu diş hekimliği uygulamaları, topikal flor uygulamaları ve özellikle azı dişlere uygulanan fissür örtücüler olarak sıralanabilir.
Kimi zaman derin diş dokularını etkileyen çürükler, kimi zaman da travmalar gibi sebeplerle dişlerin en derin dokusu olan ve içinde sinirler ile damar paketlerinin bulunduğu pulpa dokusu zarar görür. Bu dokunun zarar görmesiyle ciddi ağrılara neden olan pulpa hastalıkları görülebilir ya da dişler canlılığını yitirebilir. Dişlerin herhangi bir nedenle canlılığını koruyamaması durumunda dişin merkezinde yer alan sinir dokularının yani pulpanın temizlenmesi gerekir. Bu tedaviye endodontik tedavi yani kanal tedavisi ismi verilir. Endodonti üzerine uzmanlaşan diş hekimlerine ise endodontist denir. Endodontik tedavilerin ihmal edilmesi sonucu diş köklerinde lezyonlar oluşabilir, hatta diş kayıpları dahi görülebilir. Bu nedenle endodontik tedaviler ağız ve diş sağlığında ciddi önem teşkil eder.
Ağız sağlığı denildiğinde dişler kadar diş etleri de önemlidir. Diş eti sağlığının bozulduğu durumlar bazen basit diş eti kanamalarından ibaret olsa da bazen de diş kayıplarına kadar gidebilen ciddi problemlerin görülmesine neden olabilir. Diş eti hastalıklarının tanı ve tedavilerini içeren diş hekimliği dalına periodontoloji, bu alanda uzmanlaşan diş hekimlerine ise periodontolojist adı verilir. Diş taşı temizlikleri, diş kökü yüzeylerinin temizlenmesi ve cerrahi küretajı, diş eti çekilmelerinin giderilmesi için periodontolojik tedaviler uygulanır. Bunların yanı sıra implant çevresi diş eti dokularının hastalıkları, dişeti kanamaları, diş hassasiyeti ve ağız kokusu gibi hastalıkların teşhisi ve tedavisi periodontoloji bölümünde yapılır.
Diş hekimliğinde çocuk tedavilerinin özel bir yeri bulunur. Erken yaşlarda görülen diş çürükleri hem ağız gelişimine zarar verir hem de çocuğun beslenmesinde yaratacağı olumsuz etkiyle genel sağlığına ve gelişimine de etki edebilir. Bunun yanında erken çocukluk döneminde gelişebilen diş hekimi korkusu, çocukların daha sonraki yaşamlarını zorlaştırabilir. Çocukluk döneminde ihtiyaç duyulan ağız ve diş gelişiminin takibi, süt dişi çürüklerinin tedavileri, bunun yanında erken dönem diş kayıplarına bağlı uygulanması gereken yer tutucular gibi uygulamaların tümü pedodontinin ilgi alanındadır. Pedodonti, 0-15 yaş arası hastaların tanı ve tedavilerinin yanı sıra koruyucu uygulamaları da içerir. Pedodontik uygulamalar dişsiz dönem, süt dişlerinin sürmeye başladığı dönem, sürekli dişlerin sürmeye başladığı karışık dişlenme dönemi ve sürekli dişlerin tamamlandığı dönem olmak üzere uzun bir süreci kapsar. Çocukların psikolojisinin olumsuz etkilenmemesi ve sağlıklı koşullarda diş tedavisi alması için gerekli durumlarda uzman pedodontistlere danışmak büyük önem taşır.
Ağız ve çene cerrahisi, dişler ve ağız dokularının yanı sıra çene kemikleri ve eklemlerini içeren cerrahi girişimlerin tümüyle ilgilenen cerrahi bilim dalıdır. Gömülü diş operasyonları, çene kemiklerinde oluşan kist ve lezyonların tedavisi, implant tedavileri, çene kemiklerinin boyutsal kaybının giderilmesi amacıyla yapılan greft yani kemik tozu uygulamaları, çene kırıklarının tedavisi, apikal rezeksiyon ve bunlar gibi ağızla ilgili tüm cerrahi işlemler, uzman ağız ve çene cerrahları tarafından lokal anestezi altında gerçekleştirilir.
Eski dönemlerde diş eksikliklerinin giderilmesi için yalnızca protez yöntemleri uygulanıyordu. Fakat diş eksikliklerinin giderilmesi amacıyla yapılan protezler, sağlam dişlerin küçültülerek zarar görmesi ve dişsiz ağızlarda gerekli konforun sağlanamaması gibi eksiklikleri beraberinde getiriyordu. İmplantoloji tedavilerinin ortaya çıkmasıyla bu problemler olmadan diş eksikliklerinin ve tam dişsizliğin giderilmesi mümkün hale geldi.
İmplant tedavileri, implantların çene kemiğine yerleştirildiği cerrahi aşama ve üst yapıları olan protez dişlerin uygulandığı protez aşaması olmak üzere iki aşamadan oluşur. İmplant uygulamaları sabit protez uygulamalarının gerçekleştirilebilmesi için ya da hareketli protezlerin ağızda daha stabil şekilde durabilmeleri için uygulanır. Gelişen teknoloji ile hemen her vakada implant tedavisi uygulanabilir.
Diş tedavileri denildiğinde genellikle akla öncelikle çürük dişlerin tedavisi, eksik dişlerin telafileri gibi durumlar gelse de günümüzde diş ve diş etlerine bağlı gülüş estetiği de oldukça büyük önem taşır. Dişlerde görülen çürükler, aşırı renklenmeler, çapraşıklıklar, diş yüzeyindeki ve formundaki bozukluklar, diş etlerinin dişlere göre konumları gibi sebepler diş estetiğini olumsuz etkiler. Gülüş estetiğinin yeterince iyi olmadığı durumlar, kişilerde hem sosyal hem de psikolojik anlamda olumsuz etkilere neden olur.
Gülüş estetiğini bozan durumlar, modern estetik diş hekimliği uygulamaları sayesinde düzeltilebilir. Beyazlatma tedavileri, kompozit ya da porselen lamina uygulamaları, porselen venner uygulamaları ve diş eti düzenlemeleri gibi uygulamalar estetik diş hekimliği uygulamaları arasında yer alır.
Diş eksiklikleri, dolgu yöntemleriyle onarılamayacak kadar madde kaybı olan çürük dişler, diş kırıkları, dişin yapısına bağlı estetik problemler gibi sorunların çözümü diş protezleriyle mümkün olur.
Protez tedavileri çok geniş bir uygulama alanına sahiptir. Bunlardan ilki diş eksiklikleridir. Diş eksikliklerinin protez yöntemleriyle giderilmesinde iki çeşit uygulama mevcuttur. Bunlardan ilki dişsiz ya da çok az dişin bulunduğu ağızlara uygulanan hareketli yani takılıp çıkarılabilen protezler, diğeri ise dişteki madde kaybının fazla olduğu durumlarda yapılan kaplama tedavileri ve az sayıda diş eksikliği durumunda yapılan köprü uygulamaları yani sabit protezlerdir. Kaplamalar ve köprüler birçok farklı alternatif yöntem ve malzemeyle yapılabilir.
Diş eksikliklerinin yanı sıra dişlerin diğer yöntemlerle giderilemeyen estetik eksikliklerinin bulunduğu durumlarda da protez uygulamalarından faydalanılır. Lamina porselenler böyle durumlarda uygulanan estetik protez uygulamalara örnektir. İmplant üstü yapılar da yine çeşitli protez yöntemleriyle oluşturulur ve bunlara implant üstü protezler adı verilir.
Diş çapraşıklıkları, diş kapanışlarındaki bozukluklar ile alt ve üst çenelerin birbirleriyle olan ilişkilerindeki bozukluklarla ilgilenen diş hekimliği dalı ortodonti, bu alanda uzmanlaşan diş hekimleri ise ortodondist olarak adlandırılır. Çapraşık ve düzensiz görünümdeki dişler, kişilerin gülüşlerinde en fazla rahatsız olduğu durumlardan biridir. Bunun yanı sıra boşluklu dişler ve çenelerin kemiklerinin birbirleriyle olan konumlarındaki uyumsuzluk gibi başka etkenler de hem dişlerin görünüşünü hem de yüz estetiğini kötü şekilde etkiler. Bu tür bozukluklar bir diğer taraftan çiğneme fonksiyonunu da bozabilir. Bütün bu diş görünümü ve çene yapısı sorunlarının en sağlıklı şekilde çözümü, halk arasında tel tedavisi olarak da anılan ortodontik tedavi ile mümkün olur.